16 Ocak 2012 Pazartesi

Çarmıha Germe I



Yaklaşık 40 yıl önce Kuzey Kudüs'te bir dozer sürücüsü bir kazı esnasında bir kaç taş lahide rastladı. Bu kalıntılar yaklaşık 2000 yıl önce o bölgede yaşamış insanlara aitti. Böyle buluntuların ortaya çıkması arkeolojik bakımdan zengin Kudüs için çok da önemli sayılmazdı. Ancak buluntular incelendiğinde durum farklılaştı. İbrani Üniversitesi'nden bilim adamları araştırmalarında iskeletlerden birinin gaddar bir biçimde öldürüldüğünün açık kanıtları vardı; adam çarmıha gerilmişti.

O güne kadar bu ölüm biçimi hakkında somut kanıtlar elde edilememiştir. Ama bu durumda hiç bir şüphe yoktu. Bulunan cesetin sağ ökçe kemiğine 11.5 cm. uzunluğunda demir bir çivi takılmıştı. Çivinin başı çok acı veren çakma darbelerinin izlerini taşıyordu. Arkeologlar çiviyle kemik arasında 2 cm. kalınlığında ilkel bir tahta levhaya ait kıymık buldular. Bu tahta parçası büyük ihtimal ile delinen ayakları dik duran çarmıha bağlama işlevi görüyordu. Sağ önkol kemiği de aynı ölüm biçimiyle ilgili ipuçları veren bir biçimde zarar görmüştü. Buraya da bir çivi çakılmış olması ihtimali yüksekti.
Bu buluşa kadar çarmıha gerilmenin tüm ayrıntılarıyla nasıl gerçekleştiğine ilişkin pek bilgi yoktu. Söz konusu olay her hıristıyanın temel bilgisi içinde yer alıyordu ama kültür tarihçileri bu idam biçimi hakkında çok az şey söylüyebiliyordu. Üstelik Yunan ve Roma edebiyatında bile bu konuda tam bir açıklama mevcut değildi yalnızca zayıf bir delil vardı. "... ve onu çarmıha gerdiler" sözü dışında hiç bir detay hakkında bilgi sahibi olamıyordu.

Hiç şüphe yok ki tarihçiler tarih boyunca yüzbinlerce hatta milyonlarca insanın başına gelen bu garip idam yolunun arka planını açıklayabilmek için yararlanabilecekleri bütün gerçeklerle yakından ilgileniyorlardı. Dozer sürücüsü tarafından ortaya çıkarılan kalıntılar 200 yıl önce insanların gerçekten çarmıha gerildiklerine ilişkin tek fiziksel kanıttan öte çarmıha germe işleminin gerçekleşmesi konusunda güvenilir açıklamalar getirmenin ne kadar zor olduğunu da ispatlayan bir kanıttı...

Bulunan cesedi inceleyen araştırmacılar bir noktada birleştiler bu adam genelde herkesin inandığı gibi bacakları gerilmiş bir biçimde dikey konumda çarmıha asılmamıştı. Belki de bacakları iyice kıvrılarak bir yöne döndürülmüştü. Bu durumda çivinin neden topuklara dıştan çakıldığı sorusu da açıklık kazanıyordu.

Araştırmacıların anlaşamadıkları nokta şuydu; 11.5 cm uzunluğundaki çivi yalnızca bir ayağa mı yoksa ikisine birden mi çakılmıştı? Ayrıca kollar çarmıhın yatay kalasına - Romalılar buna "patibulum" diyorlardı - nasıl sabitlenmişti? Ayrıca bulunan ceset'in ellerinden mi çivilendiği yoksa yalnızca kollarından mı bağladığı da bir başka soru olarak beliriyordu.

Çarmıh konusunda uzman olan Alman bilim adamı Karl Bruno Leder'e göre Romalılar bu ölüm cezası biçimi için kesin emirler ve yönetmelikler ilan etmemişti. Çarmıha germe kölleler, gladyatörler ve asillere yönelik bir ceza idi. Romalı vatandaşlar genelde affediliyordu. Bu durum cellatlara idam sırasında bir ölçüde yaratıcı özgürlük sağlıyordu.

70 yılında Kudüs'ün Romalılar tarafından yıkılmasına şahit olan Yahudi tarihçisi Josephus bu yaratıcılığa şahit olmuş ve bunu raporlarında belitmiş. Tarihçinin yazdığına göre "kutsal kentin kuşatılması esnasında Romalı kumandan Titus şehirden kaçmaya çalışan her yahudinin derhal çarmıha gerilmesi konusunda kesin emirler vermişti. Titus ulu orta çarmıha gerilenlerin yaratığı korkuyla savunmayı kırmayı denemiştir. Josephus'a göre her gün 500 esir farklı konumlarda çarmıha geriliyordu. Her birinin  arkasında cezanın infazını yöneten bir asker bulunuyordu.

Araştırmacılar bu zalim ölüm cezasının tarihini daha yakından incelemeye başladıklarında yeni bir bulmaca ile karşılaştılar. Romalılara ait hiç bir yasa metninde çarmıha gerilerek idam edilme konusundan bahsedilmiyordu. Bu yüzyılın başında bir İtalyan Klasik Filolog bu gerçeğe bir açıklama getirdi. Roma'nın bir Hıristiyan krallığına dönüştüğü Geç Antik Çağda "crux" (haç) sözcüğü dinsel nedenlerle yasa metinlerinde artık kullanılmaz olmuştu. Onun yerine yine haça benzeyen "furca" sözcüğü kullanılmaya başlanılmıştı.

Devam edecek...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails