3 Aralık 2010 Cuma

Antik Mısır II

YA SUBAY YA KATİP OL...

Yazı İ.Ö. 4. bin yılda ortaya çıktı. Ardından daha da geliştirilerek devleti ve işleyişinin korunmasında büyük bir katkısı oldu. Ancak bu karmaşık bir yazıydı ve okuma-yazma sınırlı bir grubun sahip olduğu bir yetkiydi. Yine de yazı yönetsel, askeri sınıfta ve ruhban sınıfında bürokratik örgütlenmenin temeliydi. Herkes bir katibe baş vurmak zorundaydı. Katibe farklı sorumluluk derecelerine karşılık gelen görevler veriliyordu. İnsan tüm yaşamı boyunca sıradan bir sekreter olabilirdi (Mısır’da saygı gören bir meslek) yada kendini kapasitesine bağlı olarak, kamu yönetiminde, askeri yönetimde özellikle Yeni Krallıkta büyük kutsal bölgeler büyük ekonomik merkezler haline geldiğinde güzel işler bulabiliyordu.

Katipler, sanatçılar tarafından tipik bir duruşla resmediliyordu. Eteklerini üzerinde papirüs rulosunu dik tutabilmek için bağdaş kurmuş halde.

Sık kullanılan yüzlerce hiyeroglif işareti vardı ve canlı varlıkları, tanrıları, insan yada hayvan bedenlerinin bölümlerini, nesneleri ve aletleri, binaları, doğal öğeleri temsil ediyordu. Bu dizge, her imge bir nesne yada eylemi tanımladığı için ideogram (düşün-resmi yazısı) adını alır. Buna karşın çok sayıda olsa da, hiyeroglif son derece sınırlı sayıda kavramı gösterebiliyordu ve başka bir dizgeye gerek duyuluyordu. Sadece hiyeroglif resme bir anlam yüklemek için değil ona karşılık gelen sesi kullanmak için de alternatif bir dizgeye başvuruluyordu.

Ekonomik etkinliklerin gelişmesi , daha hızlı işleyen bir simgeler dizgesini gerektirdi. Böylece hiyeroglif işaretleri belli kalıplarla yazıldı .Yunanlılar bu yazıya hiyeroglif yani kutsal yazı dediler sadece dinsel metinlerin yazıldığını sanıyorlardı. Ancak yazı gündelik hayatta da kullanılmaktaydı.

2 yorum:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails