25 Ocak 2010 Pazartesi

Amerikan İç Savaşı

Abraham Lincoln


Jefferson Davis





ABD 1860 yılında henüz genç bir devletti. İngiltere'den bağımsızlığını 1776'da, bir asırdan az bir süre önce elde etmişti. Nüfusu 31.5 milyondu ve inanılmaz bir hızla artıyordu. Avrupa'dan göç ile her yıl bir milyon yeni insan geliyordu. Sınırlar henüz tam olarak belirlenmemişti. Doğudaki eyaletlerle henüz yerleşilmemiş olan California arasında "Vahşi Batı" diye anılan boş ve düşman arazi yer alıyordu. Nüfusun büyük bir kısmı (%68) fabrikaların, bankaların ve finansal toplulukların beşte dördünün bulunduğu kuzeyde yaşıyordu. Kuzey eyaletleri, güneye göre on beş kat daha fazla demir ve otuz sekiz kat daha fazla kömür üretiyordu. Kuzeyin donanaması vardı fakat zenci köleleri yoktu. Püriten kökenli kuzeyde kölelik yasaklanmıştı. Protestan güneyde ise hiç olmadığı kadar yaygındı.







1860 yılında İllinois'li bir avukat, cumhuriyetçi ve özgürlükçü Abraham Lincoln başkan seçildiğinde güney eyaletleri seslerini yükseltip ülkeyi bölünmekle tehtit ettiler. Sürekli yayılan ve savaşlarla, toprak kazanmayla (İspanya ve Rusya'dan alınan Florida ve Alaska) vakit geçiren ABD'nin ayrılık sorunuyla uğraşması gerekmemişti. Böylece 20 Aralık 1860'ta, siyah nüfusun en yoğun olduğu eyaletlerden biri olan Güney Carolina ABD'den ayrıldığını ilan ettiğinde Washington ne yapacağını şaşırmıştı. Bir kaç hafta içinde onu Virginia, Tennessee, Arkansas, Kuzey Carolina, Texas, Louisiana, Missisippi, Alabama, Georgia ve Florida izledi. Bu eyaletler başkenti Montgomery olan "Amerika Konfedere Devletleri"ni kurdular. Bu devletin kurumları ve anayasası köleliği açık bir şekilde kabul etmesinin dışında ABD'yi model almıştı. Washington ilk bir kaç hafta yeni devletin varlığını kabul etmiş göründü. Sonra kongrenin oturumlarından birinde adı bilinmeyen bir vekil yüksek sesle bunun savaş nedeni olup olmadığını sordu. Tarih onu haklı çıkardı.


Abraham Lincoln, 4 mart 1861'de and içti. Bu arada, başkan Jefferson Davis tarafından yönetilen Konfederasyon kendi ordusunu ve hükümetini kurdu.



Çok yoksul bir aileden gelen 52 yaşındaki Lincoln, cumhuriyetçi olan kendi partisi tarafından pek sevilmiyordu. Birlik (Kuzey Eyaletleri) güçlü bir savaş makinesine Güneyliler'den farklı deneyimli bir orduya sahip olmasına karşın, yaşlı Winfield Scott dışında, iyi generallerden yoksundu. 74 yaşındaki general "Anaconda Planı"nı hazırlamış ve Mississippi boyunca inerek Konfederasyon'u ikiye bölecek ağır silahlı bir ordu öngörmüştü. Güneyliler'in başarısı ise cesur asker, parlak komutan ve ordu tarafından çok sevilen General Robert Lee'ye bağlıydı.


Başlangıçtaki bir kaç çatışmanın ardından ilk gerçek savaş, 12 Nisan 1861'de Konfederasyon'un haftalarca süren kuşatmanın ardından Charleston limanındaki Sunter Kalesi'ne saldırmasıyla başladı. Kale iki günlük bombardımanın ardından düştü ve Lincoln bütün Konfederasyon kıyılarının ablukaya alınmasını emretti. Böylece Avrupa'dan Konfederasyon için gelecek yaşamsal önemi olan malzemelerin getirilmesi engellendi. Lincoln aynı zamanda eyaletlerin 16.000 kişiden oluşan düzenli ordu için 75.000 milis bulunmasını istedi. Güneyliler'e karşı çoğu eski köle binlerce siyah asker birleşti.
İç savaşın ilk büyük çatışması 21 Temmuz 1861'de, Virginia Bull Run'da yaşandı. Bu çatışmada Kuzeyliler, Güneyliler'e açık bir şekilde mağlup oldu. Washington yolu açılmıştı; ama Güneyliler ilerlemeye cesaret edemediler. 1862 kışı büyük çatışmalar olmadan geçti. McClellan bu zamanı Potamac ağır silahlı birliklerini Washington'u savunmak için örgütlemekle geçirdi. 1861-62 yıllarında savaşın çoğu doğuda geçti. Birlik eyaletleri karada ve denizde gerçekleştirdikleri operasyonlarla Louisiana, Texas ve Arkansas'ı Konfederasyon'dan ayırmayı başardılar. Güneyliler 17 Eylül 1862'de Antietam'da yenildiler fakat Kuzeyliler bundan faydalanamadılar. Bu arada Lincoln "Özgürlük Bildirgesi"ni yayınladı ve 1 Ocak 1863'de Konfederasyon topraklarındaki kölelerin "o andan sonra hep özgür olarak" değerlendirileceklerini duyurdu.

1863'de bir dizi Kuzeyliler'in zaferinin ardından, Güneyliler Kuzeyliler'in topraklarına saldırmak yerine kendi topraklarını savunmaya başladılar. Dönüm noktası Birlik ordusundan General Grant'in 1864 baharında Lee'nin kuvvetlerine Atlanta ve Virginia üzerinden çifte saldırı başlatması oldu. Bu, iki orduya faydası dokunmayan bir kıyım oldu. Zaten Konfederasyon ekonomik sıkıntıda olduğu için kaynaklarını tüketmiş durumdaydı ve 2 Eylül'de Atlanta Kuzeyliler tarafından fethedildi ve yangında kül oldu. "Rüzgar Gibi Geçti"de de anlatılan bu yenilgi Kuzeylileri sevince boğarken Güneylileri mahvetti. 9 Nisan 1865'te Richmod'un düşmesinden sonra General Lee Güney Virginia'daki Appomatox'a çekildi. Konfederasyon düşü ölmüştü ancak Lincoln bunu görecek kadar yaşamadı. 14 Nisan 1865'te Washington'daki bir tiyatroda fanatik bir Güneyli olan John Wilkes Booth tarafından vuruldu ve ertesi gün de yaşamına yitirdi.



5 yorum:

  1. Biz çocukken TRT'de "Kuzey ve Güney" dizisi vardı. Patrick Swayze başroldeydi. Henüz 9-10 yaşlarında olsamda çok büyük zevkle izlerdim o zamandan tarihe ilgim had saffadaymış. Keşke tekrar yayınlansa.
    Ayrıca "Rüzgar Gibi Geçti" kült film ve kitaplarım arasındadır. izlemediyseniz, okumadıysanız şiddetle tavsiye olunur.

    YanıtlaSil
  2. Rüzgar Gibi Geçti Filmini izlemek için http://www.indirmedenfilmizle.org/2009/09/ruzgar-gibi-gecti-gone-with-wind-filmi.html

    YanıtlaSil
  3. pardon ama ne gerek var Amerika tarihine falan kendi tarihimiz yetmez mi bize?

    YanıtlaSil
  4. sevgili adsız bence gerek var... Amerikan politikasını sevmek sevmemek başka bir şey, tarihini öğrenmek başka bir şey... kendi tarihimiz elbette önemli ve öncelikli ama tarihin milleti olmamalı diye düşünüyorum...sevgiler

    YanıtlaSil
  5. tabi canım ne gerek var başka toplumların tarihini öğrenmeye okumaya bilgi edinmeye.. Sadece koyun gibi kendi yalanlarımızı okuyalım filan töbe töbe..

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails